|
|
 |
|
Bozkurt Gelince |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Varsın havlasınlar, çakalların gün;
O kuyruklar iner Bozkurt gelince.
Dehliz korkağındır kırılınca kın;
Devir elbet döner Bozkurt gelince.
Leşlere kargalık bu gün işiniz,
Haramlar çürüdü, kokar dişiniz.
Verilecek bir gün hak edişiniz;
İt pislikte tüner Bozkurt gelince.
Yoksulun sofrası talanda şimdi,
Pazarda saygınlık çalanda şimdi,
Kulaklar pür dikkat yalanda şimdi;
Gürültünüz diner Bozkurt gelince.
Köseleden yüzler yalandan bıkmaz.
Çıkara bulduğu yolundan çıkmaz.
Bedavadır diye dost eli sıkmaz;
Her deliğe siner Bozkurt gelince.
Her devrin adamı olmayı bilen,
Acıdan yanana gülmeyi bilen,
Erlik bilmese de yılmayı bilen
Pisliğinden banar Bozkurt gelince.
Korkunun ecele faydası yoktur.
Güftesi şangırdar, gaydası yoktur.
Coşkusu tükenmiş, haydası yoktur:
Saygısını sunar Bozkurt gelince.
Tufani sözünü sakınma sakın,
Aydınlık günlerin doğması yakın.
Üç ay kucağında yıldızlar yakın;
Cılız lamba söner Bozkurt gelince. |
|
Kamil Durmuşoğlu
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
saat |
|
|
|
|
|
 |
|
iş ilanı |
|
|
|
|
|
|
Bugün 52 ziyaretçi (70 klik) kişi burdaydı! |